İkinci döneminde protestolar, grevler ve isyanlarla uğraşmak zorunda kalan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, başta Eğitim, İçişleri ve Sağlık olmak üzere 8 bakanlıkta değişiklik yaptı.
Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, son dönemde derin krizler yaşayan ikinci döneminde kabine değişikliği gerçekleştirdi.
Geçen yıl yeniden cumhurbaşkanlığına seçilmeyi başaran Macron, toplam 8 bakanla görevinden ayrılırken, yerine geçeceği düşünülen Başbakan Elisabeth Borne ile yoluna devam ediyor.
İkinci döneminin ilk yılında meclise sunulmadan geçirilen emeklilik reformu, büyük tartışmalara ve aylarca süren kitlesel protestolara yol açtı. Geçen ay bir gencin polis tarafından öldürülmesinin ardından halkın büyük tepkisi, krizle başa çıkmada cumhurbaşkanı ve hükümetine zarar verdi.
Kabine değişikliğine yeniden başlamayı hedeflediği bildirilen Macron’un kabineye sınırlı sayıda isim göndermesi dikkat çekti.
En önemli değişiklik Milli Eğitim Bakanlığı’nı ilgilendiriyor
Fransa’nın siyahi eğitim bakanı Pap Ndiaye’nin, istifasında en büyük etken olan sağlam bir entelektüel profile sahip olmasına rağmen siyasi deneyimden yoksun görülmesi.
Ndiaye’nin yerine Macron döneminin ‘yükselen yıldızlarından’ ve şu anda Maliye Bakanı olan 34 yaşındaki Gabriel Attal getirildi.
Playboy’a poz veren İçişleri Bakanı değişti
İçişleri Bakanı Marlene Schiappa’nın kabineden ayrılması, Macron’un hükümetindeki bir diğer önemli değişiklik oldu.
2021’de açıkladığı din karşıtı aşırılık yanlısı fonun yönetimiyle ilgili bir skandala karışması görevden alınmasının temel nedeni olarak görülürken, Playboy dergisine verdiği poz hükümet ve parti tarafından olumsuz karşılandı.
Sağlık bakanlığında da değişikliğe giden Macron’un bu göreve Başbakan Borne’un özel sekreteri Aurelien Rousseau’yu ataması dikkat çekti.
Macron’un popülaritesi artabilir mi?
Macron’un popülaritesi, Nisan ayında rekora yakın bir düşüşün ardından mütevazı da olsa artmış görünüyor. 5 Temmuz’da yapılan bir kamuoyu yoklamasında, ankete katılanların %31’i Macron hakkında olumlu düşüncelere sahip olduklarını söyledi.
Başkent Paris’in bir banliyösünde 27 Haziran’da bir gencin polis tarafından öldürülmesiyle başlayan isyanlarda dört gece yoğun çatışmalar yaşandı. Yaklaşık 3.700 kişi tutuklandı ve yüzlerce kamu binası saldırıya uğradı.
2005’ten bu yana yaşanan en kötü şiddet, özel kuvvetler ve zırhlı araçlar da dahil olmak üzere yaklaşık 45.000 güvenlik gücünün konuşlandırılmasının ardından kontrol altına alındı.
