Metropolitan Operası’nın sahne arkası: Boksör Emile Griffith’in trajik hikayesi ‘Şampiyon’
New York’taki Metropolitan Operası’nda ezber bozan bir opera ilk kez sahnelendi: “Champion” (Şampiyon)
Musica, açılış gecesi yaklaşırken heyecan verici prova sürecini takip etmek üzere sahne arkasındaydı.
Orkestra “Champion – Cazda Bir Opera”nın prömiyerine iki hafta kala provalarına devam etti ama bu buzdağının yalnızca görünen yüzü. Met hiç durmayan dev bir okyanus gemisi gibi.
Onlarca zanaatkâr ve sanatçı uzun süre tek bir amaç için çalıştı: Tüm zamanların en iyi boksörlerinden birinin gerçek hikayesini, Emile Griffith’in etkileyici dramını sahnelemek.
Emile Griffith New York’a 1950’lerde geldi. Boks kariyerinde hızla yükseldi ve Dünya Ağır Siklet Şampiyonu oldu. Ancak böylesine eril bir sporda biseksüel olmanın zorluklarını yaşadı.
1962’de rakibi Benny “Kid” Paret ona homofobik hakaretler fısıldadı. Paret, Emile Griffith onu komaya sokan yumruğu attıktan kısa bir süre hayatını kaybetti.
Griffith ömrünün geri kalanında suçluluk duygusundan kurtulamadı.
Besteci, bu sürükleyici hikayeyi müziğe uyarlamak için gospel, kalipso, geleneksel opera, salsa ve caz gibi farklı müzik türlerini bir araya getirdi.
Doğaçlama bu operanın temel bir unsuru.
Şampiyon’un bestecisi, 2021 yılında, Metropolitan Operası’nda eseri sergilenen ilk siyahi besteci olarak tarih yazan ünlü caz trompetçisi Terence Blanchard.
Büyük dans numaraları bu çığır açan operaya özel bir tat katıyor. Bu da oyuncular için bir başka meydan okuma. Bir dans dersinde teste tabi tutuldular.
Provalar tüm hızıyla devam ederken kostümler üzerinde son rötuşlar yapıldı.
Perde, bu yeni Şampiyon yapımını izlemek üzere gelen 4 bin kişi için açıldı.
Bu başyapıt aynı zamanda Met’in geleceğe ilişkin vizyonunun da bir parçası. Şirket, erişilebilir yeni eserler ve insanların bağ kurabileceği hikayelerle operanın çehresini değiştirmeye çalışıyor.