Seçil Erzan’ın avukatından çarpıcı açıklamalar! Annesinin adına kredi çekmiş, emekli maaşına bloke koyulmuş
Bankacı Seçil Erzan’ın avukatı Nazlı Nadide Karaaslan, gazeteci İsmail Saymaz’a çok şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. Saymaz, Erzan’ın avukatı Karaslan’la görüşmesinin ayrıntılarını canlı yayında anlattı. İşte Saymaz’ın açıklamaları…
İsmail Saymaz canlı yayında şu ifadeleri kullandı;
TEDAVİSİ Terk edildi ve kaçtı
“Seçil Erzan’ın avukatı, Erzan’ın krediyi ödeyemediğini, dolayısıyla annesinin bugün emekli maaşını alamadığını söyledi. Hatta annesinin bakıcısı, parası ödenmediği için kadını benzin istasyonuna koydu, biz de almaya gittik dedi. Onu oradan kaldırdım ve köye götürdüm. Bozcaada’da tek evi var, o da ‘ipotek kapsamında’. Ben de sordum: ‘Bu kadın o dönemde avukatlık ücretini nasıl ödedi? “İki takı ve bir tektaş yüzüğü vardı, sattılar. İki özel tasarım çantası vardı, ikinci el sattılar. Buradan toplanan parayla hem avukatlık ücretini hem de evrak işlerini ödedim.” “Masraflarını karşılıyorlar” diyor. Hatta el konulan 67 bin TL’nin aslında bakıcının parası olduğunu söylüyor. Onlara da verilemeyeceğini söyleyince kadın gitti.
İsmail İbrahim Çağlar neden böyle bir açıklama yaptı? İşte Seçil Erza’nın avukatının beni arayıp “Gerekirse 100 bin lira da verebiliriz” dediği açıklaması şöyle: Bu sırada Seçil Erzan cezaevindedir. Bu nasıl mümkün olabilir dedim. Haklısın dedi, aradım. İsmail İbrahim Çağlar’ın parası barış anlaşması kapsamında Türkiye’ye geldi. Geldiğinde işlem sırasında bir hata oluştu ve yaklaşık 100.000$ kesinti yapıldı. Seçil bu paranın nerede olduğunu biliyor. Kabul ederse parayı ona verecektir. Aslında öyle söyledi.
FARE İLE İNTİHAR ETMEYE ÇALIŞTI
Ardından Seçil Erzan’ın senetini icra eden 10 kişinin şu anda bulunduğunu ve bu 10 kişinin de alacaklarının peşinde olduğunu söyledi. Peki faturayı getiren kişi dolandırıcı mı? İşte kendini nasıl savunduğu. Bu arada Seçil Erza’nın intihar etmeyi düşündüğünü duydum. Ona sordum. Evet diyor, tutuklanmadan önce fare zehri içmişti ama sonra kustu. Ölemeyeceğini bile söylüyor.
NEDEN YURT DIŞINA KAÇMADI?
Bu arada Seçil Erzan’ın 7 Nisan’da ülkeyi sağ olarak terk ettiği, 11 Nisan’da ise gözaltına alındığı öğrenildi. Kaçma şansı var ama kaçmıyor. Bunu Karaaslan’dan öğrendim. Schengen vizesi de vardı. Ona neden kaçmadığını sordum. Korkak olduğu için kaçamayacağını söyledi.
SADECE EMRE BELÖZOĞLU RESMİ BELGELERİ ALMAYA ÇALIŞTI
Kendisine “Cezaevinde durumunuz nedir?” diye sordum. Çok ağladığını söyledi. Dedi ki: Ben suçluyum, yalancıyım ama bu sizin de suçunuz değil mi? Ardından avukat Nazlı şöyle diyor: “Nitelikli yalan söylediğini düşünmüyorum.” Bu kadar parayı bu belgelerle birlikte bir bankacıya verir misiniz? Aslında daha ilginç olduğu için insanlar geldi ama Seçil’in bizi aldattığını söylüyorlar. Ancak Seçil, 4 milyon doları alacak kadar nitelikli bir yalancı olmadığını iddia ediyor. Örneğin Emre Belözoğlu, kendisine verilen garip belgeyi beğenmediğini, ertesi gün bankaya giderek resmi belge almaya çalıştığını söylüyor. Ancak diğerlerinin hiçbirinin belgelerini zamanında alamadığını söylüyor.
ALACILILAR 10 YIL ÖNCE ÇIKTI
İnsanların, nitelikli bir yalan bile söylemelerine gerek kalmadan, kulaktan kulağa duyarak daha fazla ilgi kazandıkları için paralarını Seçil Erzan’a verdiklerini söylüyor. Daha fazla ilgi çekeceğini bildikleri için verdiklerini söylüyor. Seçil, Erzan’ın aslında tırmanacak altyapısı olmamasına rağmen Çorlu’dan Florya’ya, Florya’dan Levent’e tırmandığını söylüyor.
Yeni krediler var mı? Diye sordum. Çorlu’da yeni bir alacaklı soruşturmasının başladığını söylüyor. Parasını alabileceğini söyleyerek başvuranlar da var. 10 yıl önceki bir krediden bahsediyoruz. Haklı olarak “10 yıldır neredeydin?” diye soruyor.
FATİH TERİM’İN HASARI YOKTUR
Fatih Terim meselesini de sordum. Seçil Erzan’ın Fatih Terim’den para almadığını iddia ediyor. Diyor; Seçil Erzan, Fatih Terim’in hesaplarını 11-12 yıl yönetti. Bundan bir yasa çıkıyor. Fatih Terim mağdur olduğunu iddia ediyorsa, 3-3.5 milyonun çalındığını iddia ediyorsa hesaplarını bize getirsin, biz de araştırıp kendimizi savunuruz. Ancak Seçil, Erzan’ın şunları söylediğini anlatıyor: “Ben teknik direktöre zarar vermedim, o her zaman pozitifti, hiçbir kayıp yaşatmadım.”